Sitede Ara

Yazar :
A. Kundakçı, R. Becer

Özet :
Harita ve kadastro işlemlerinin gerçek temsilcisi Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak, kurultayınızda orman köylülerinin uğradığı haksızlıkları, yanlış orman kadastroları ile kadim tarım arazilerinin nasıl gasp edildiğini dile getirme olanağı verdiğiniz için İzmir Kırıklar Köyü halkı adına, daha da öte Türkiye’nin 18 milyon orman içiorman kıyısı köylüsü adına teşekkür ediyorum. İzmir İlinin Kırıklar Köyünde orman köylüsüne yaşatılanların aynısı ve benzerleri Türkiye’nin yaklaşık 18.000 yerleşim yerindeki orman içi ve orman kıyısı köy ve kasabası halkının hemen hemen tamamına yakınına yaşatılmıştır, yaşatılmaktadır. Cumhuriyetin ilanından sonra 1926’da Türk Medeni Kanununun kabulü, 29.11.1934’te 2644 sayılı Tapu Kanununun ilanı ve bunların mülkiyet haklarına ilişkin hükümleri ile devlet bir yandan toprak hukukunu belli esaslara dayandırıp tapuya kişi ve kurumlar adına tescil ederken, 1937’de 3116 sayılı Orman Kanununu çıkararak Türkiye ormancılığına bir disiplin getirerek orman alanlarını belirlemeye çalışmıştır. Ancak bu orman yasasında özel ormanların varlığını kabul etmiştir. Daha sonra 13.07.1945 tarihinde yayınladığı 4785 sayılı yasa ile orman kanunun kimi maddelerini değiştirmiş, özel ormanları devletleştirmiştir. Bu nedenle, Türkiye’de 13.07.1945 tarihi sonrasında yapılan ilk orman kadastro ve tahdit işlemleri ile belirlenen sınırlar esas kabul edilmekte ve bu sınırlarda daraltma yapılamayacağı (dolayısıyla genişletilemeyeceği) güvence altına alınmaktadır. 4785 sayılı yasa hükümlerinin bir yerde uygulanmış olmasının önemi buradan gelmektedir. Bu hususu da dikkate alarak İzmir-Buca İlçesi Kırıklar Köyünde 1945’ten buyana neler olmuş, hangi yanlışlar yapılarak, köylü mülkiyet hakkı kaybına uğratılmış, açıklanacaktır. Kırıklar Köyü Nif Dağının güney eteğinde orman içinde kurulmuş, 700-800 yıllık tarihi geçmişi olan bir Yörük köyüdür. Köyün toplam 4000 dönüm tarım arazisi vardır. Tapuları yapılan işlemler ve yargı kararları sonrası kesinleşmiş olup hukuken geçerlidir ve esasta Anayasanın güvencesi altındadır. Ancak uygulamada bu göz önüne alınmamış, bugün köy halkı toplam 160 parselde 1300 dönüm tapulaması kesinleşmiş, kadimden beri tarım arazisi olan hiçbir kayıtta orman görünmeyen mülkünün 1999 yılına geldiğinde, orman yapıldığına tanık olmuştur. Bu süreç, 19452ten günümüze kadar nasıl olmuş, neler gelişmiş, kronolojik sıra ile kimi yerde birilerine dokunularak kamuoyuna aktarılmaya çalışılacaktır. Orman mühendisliği mesleğine sahip bir takım insanların ve yargının yanlışları da göz önüne serilecektir. 

Anahtar Kelimeler :

Kaynak :

Dosyayı İndir