Sitede Ara

Yazar :
Kundakçı, A.

Özet :
Osmanlı tımar sisteminin bir ölçüde yozlaşarak, bir ölçüde farklılaşarak özel mülkiyete doğru değişimi Tanzimat fermanına kadar gelmiştir. Ancak Tanzimat fermanını bir toprak reformu hareketi olarak algılamamalıdır. Ancak tanzimattan sonra yapılan hazırlıklar 1858 yılında ilk kez toprak rejimini ayrıntıları ile düzenleyen bir arazi kanunnamesinin ortaya çıkmasını sağladı. Böylece mülk topraklar yani toprağa sahip olanların hem kuru mülkiyet hakları hem de yararlanma hakları kabul edilir oldu. Osmanlı devletinde özel mülkiyete doğru gelişen evrim, Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile yasal bir nitelik almış ve miri toprak rejimi tamamen ortadan kalkmıştır. Türk medeni kanununun 4 ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girmesi ile kişi mülkiyeti hakkı tam olarak hukuk sisteminde yerini almıştır. Ancak bu sırada ülkedeki tarım topraklarının çok azının tapulamaya konu olduğunu, tapu sınırlarının kadastro ve plan üzerinde değil, dere, yol, kaya …. veya bitişik mülk ve sahibinin adı ile belirlendiği görülmekte alan olarak da gerçeği yansıtmamakta idi. Bu nedenledir ki tarım hukukunda zilyetle toprak mülkiyetine sahip olunabileceği ve bunun koşullarına yer verilmesi gerekmiştir. Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarım topraklarına malik olmanın koşulu olan tapu olgusunu gerçekleştirmek, devlet ormanlarını devlet adına tespit ve tescil etmek üzere yasalar çıkarmak yoluna gitmiştir. Bu amaçla 1934’te tapu kanununu 1937’de 3116 sayılı orman kanununu 1945’te 4785 sayılı orman kanununda değişiklik yapan kanunu çıkartarak tarım ve orman hukuku alanında önemli adımlar atmıştır. 1945 tarihinde çıkarılan 4785 sayılı yasa ile 3116 sayılı orman kanununda yer alan özel ormanlar devletleştirilmiştir. Bu nedenle 13.07.1945 tarihinden sonra yapılan orman tahdit ve kadastrosu ile bir çalışma alanında tespit edilen orman sınırı kesin sınır olarak kabul edilmiştir. Böylece sınırlarda daraltma yapılamayacağı dolayısıyla da genişletme yapılamayacağı yasal hüküm altına alınmaktadır. Bildiride 4785 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 1945 sonrası orman kadastro uygulamaları ve sonuçları ile bunların toprak mülkiyeti üzerine etkisi hukuksal boyutu ile irdelenecektir.

Anahtar Kelimeler :

Kaynak :

Dosyayı İndir