Yazar :
Erol Köktürk, Erdal Köktürk
Özet : Ülkemizde kentleşme sorunsalı; planlama, arsa, yapı ve denetim sistemleri başta olmak üzere, pek çok konuda yeni boyutlar kazanarak varlığını sürdürmektedir. Önümüzdeki süreçte de bu önem azalmayacaktır. Çünkü kentleşmenin sağlıklı biçimde gelişmesi, imar düzeninin sağlıklı temeller üzerine oturmasıyla ilişkilidir. Kentleşmenin ve imar düzeninin en önemli öğesi ise arsa politikasını, arsa düzenlemesini ve arsa ekonomisini de kapsayan “arazi yönetimi”dir. Harita-Tapu-Kadastro Sektörü’nün, sözü edilen konulara ilişkin tartışmalarda ve gelişmelerde daha güçlü bir varlık sergileyebilmesi, bu konudaki araçları ülke koşullarıyla uyumlu biçimde modelleyebilmesine bağlıdır. Cumhuriyet dönemi imar yasalarında katılımcı, saydam, stratejik, esnek ve kaynak yaratan bir planlama anlayışı tercihi yapılmadığı gibi, imar planlarının en önemli uygulama aracının arsa düzenlemesi olması gereği de göz ardı edilmiştir. Avrupa Birliği (AB)’ne giriş hazırlıklarının yapıldığı şu sıralarda, AB müktesebatına uyum sağlama çabalarına hız verilecektir. Bu nedenle İmar Kanunu’ndaki tercihlerin kökten değiştirilmesi gündemdedir. Bu değişim, aslında kentleşmeyi düzenleyen bütün kuralların toptan (topyekûn) düzenlenmesinden yola çıkmalıdır. Tersi durumda, salt İmar Kanunu’nda yapılacak bazı düzenlemelerin beklenen değişimleri sağlaması olanaklı olamaz. Bu nedenle de toptan düzenleme kapsamında ele alınması gereken konuların öncelikle belirlenmesi gerekir, dolayısıyla tek bir meslek grubunun çabalarıyla gerçekleşmesi olanaksızdır. Bu konuda disiplinlerarası (mesleklerarası) bir çalışmaya gereksinme vardır. Kentleşme konusunun yeniden düzenlenmesinde işbirliği içinde olacak temel meslek gruplarından biri de haritacılıktır. Mesleğimiz kentleşme süreçlerinin en önemli aşamalarında belirleyici işlevleri olan bir uzmanlık alanıdır. Birikimlerini, deneyimlerini çözüm çabalarına yöneltmelidir. Arsa düzenlemesinin en kritik yönü ise, İmar Kanunu’nda yapılacak değişikliklerdir. Bu değişikliklerin, yeni bir yaklaşımla sistematik, imarla ilgili 250 adet yasa, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge ve talimat hükümlerinin tümünü içine alacak, kentsel yenileme ve dönüşüm çalışmalarına olanak verecek, imar bölgelerinde teknik altyapıların yapımını sağlayacak ve “Kentbilimin Anayasası” denilebilecek, kendi içinde tutarlı, aktif arsa ve arazi politikalarına dayalı, kentleşme ile ilgili tüm dağınıklığı ve çelişkileri ortadan kaldıracak, kırsal düzenlemelerle ilişkilendirilecek tek bir çerçeve yasa biçiminde ele alınması için geç bile kalınmıştır. Almanya’da, bu büyük çalışma, 1950’de başlamış ve 1960’ta tamamlandıktan sonra da güncelleştirme ve iyileştirme uğraşları günümüzde sürdürülmektedir. İmar mevzuatında, mesleğimizi ilgilendiren birçok konuda düzenleme yapılırken arsa düzenlemesinin yeniden modellenmesinin sektörümüzün önünde duran en önemli öğelerden birisi olduğu unutulmamalıdır. İmar planlarının, etaplar biçiminde ve belirli bir zaman süresi içinde, etkili bir biçimde uygulanması istekleri ve gereksinmesi, yeni yaklaşımları zorunlu kılmaktadır. Bu yeni yaklaşımın özünü “eşdeğerlik” konusu oluşturmalıdır. Bununla birlikte, Harita-Tapu-Kadastro Sektörü’nün, bu konuyu bir türlü formüle edememiş olması da düşündürücüdür. Dolayısıyla, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesinde somutlanan “Arsa Düzenlemesi” konusunu yeniden modellemede, yeni yaklaşımlara gereksinme vardır ve yeni düşünceler geliştirilmelidir. Özellikle, her parselden eşit oranda toprak kesintisi yapılması ilkesine dayanan arsa düzenlemesinin yerine, temelini taşınmaz değerlemesinin oluşturduğu eşdeğerlik ilkesinin benimsenmesi kaçınılmaz görünmektedir. Bildiri, bu konuda ciddi ve önemli bir boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır. Temelini taşınmaz değerleme sisteminin oluşturacağı arsa düzenlemelerinde eşdeğerlik ilkesinin geçerli ve uygulanabilir kılınmasında, imar sisteminin yeni baştan bir ele alınış gereksinmesi vardır. Bunun için, başta Anayasa yargısı olmak üzere, Türk hukuk sisteminin ve yargı organlarının, mülkiyet, sürece katılanların eşitliği, değerleme gibi konulardaki görüşlerinin incelenmesi ve ardından, bazı Avrupa ülkelerindeki uygulamaların da gözden geçirilmesi gerekmiştir. Çünkü bu konu, bir yasanın bir maddesiyle düzenlenmenin ötesinde bir yaklaşımla ele alınmak zorundadır. Konunun, taşınmazların değerlendirilmesi, değerlendirmede yeni yapılanmalar, yöntemler, dağıtım ölçütleri gibi çok önemli yanları vardır. Bu konular ülkemiz koşullarına uygun biçimde ele alınmadan ve Avrupa deneyimi de gözden geçirilmeden köktenci düzenlemeler yapılmış olunamaz. Bu süreci, tartışmaları ve tıkanma noktalarını gözeterek, bildiride ele alınacaktır. Bu yapılırken, ülkemizdeki imar düzeninin oluşmasında model alınan Federal Almanya’daki sistemden esinlenilecektir. Dolayısıyla, bildirinin amacı, ülkemiz için yeni bir imar tüzesinin reform niteliğinde oluşturulmasına baz olacak ana ilkelerin yanı sıra, bir “eşdeğerlik modeli” geliştirmeye yönelik temel konuları ele almak ve tartışmaya açmaktır.
Anahtar Kelimeler :
İmar Düzeninin Toptan Düzenlenmesi, Arsa Düzenlemesi, Eşdeğerlik, Harita-TapuKadastro Sektörü, Yeni Bir Modelleme.
Kaynak :