Yazar :
R. Ünal
Özet : Ülkemizde son yılarda kamu alanlarına karşı zilyedlikten tescil davalarında önemli artışlar olmuştur. Devletin hüküm ve tasarrufunda sayılan bu yerlere karşı, özellikle rantın artması sonucu adeta yoğun bir kampanya şeklinde açılan davalarla, adliye teşkilatı iş yükü altında bunalmakta, bu davaları çözmesinde bilirkişilik kurumu olarak harita-kadastro mühendislik disiplinine önemli görevler düşmektedir. Bu tür davalarda imar-ihya iddiasına ve zilyedlik süresine ilişkin önemli ve kesin kanıt olabilecek olguların başında özellikle haritalara benzerliğinden dolayı hava fotoğrafları kullanılmaktadır. Ancak uygulamada istenmeyen bazı durumlarla karşılaşılabildiği gibi, mesleğimizle bağdaşmayan durumlar da söz konusu olabilmektedir. Hava fotoğraflarının gözleyenin ufkunu genişleten ve yeryüzüne dışarıdan bir bakış olanağı sağlaması, dışarıdan ve yukarıdan sağladığı bakış ile en azından ölçek ve karşılıklı konum bağıntıları açısından bir haritaya benzerlik göstermesi, söz konusu davalar için önemli bir dayanak olmasını sağlamaktadır. Hava fotoğrafları özel araştırmalar için değerli olabilen fakat kartografik arazi görünümleri için çoğu zaman geçerli olmayan bir çok detayı kapsamakta, kalıcı ve geçici karakteristik ve raslantısal görüntüler arasında ayırım yapmamaktadırlar, bu nedenle hava fotoğraflarının doğru enterpretasyonu (yorumlanması) gerektirmektedir. Bu doğru yorum da uzmanlığı, yorumlamaya esas destekleyici bilgilerin doğru olarak toparlanmasını gerektirmektedir. Bu bildiri ile daha çok uygulamaya yönelik örneklerle, hava fotogrametrisinin önemini vurgulamak, bu tür davalarda harita-kadastro mühendisliğinin önemini ortaya koymak, dava süreçlerindeki bazı olgulara dikkat çekmek ve kamu alanlarının haksız edinimine karşı bir uyarı görevi yapmak amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler :
Hava fotogrametrisi, hava fotoğrafları, harita-kadastro mühendisliği ve adli bilirkişilik
Kaynak :