Sitede Ara

Yazar :
S.İnam, H.Çağla

Özet :

Ülkemizin son 50 yıllık döneminde yaşanan kaçak ve kontrolsüz yapılaşma, “bugünkü kent” gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Bu süreç, kimi zaman imara açılmayan alanların işgal edilerek yapılaşmasını, kimi zamanda var olan imar planlarına rağmen kaçak ve denetimsiz yapıların ortaya çıkarıldığı bir dönem olarak kent tarihindeki yerlerini almışlardır.

 

2000’li yıllarla birlikte kentsel yenileme, ilgili çevrelerde ilk kez etraflıca tartışılmaya başlanmış; yerel yönetimler bu kavrama, imarla ilgili tüm sorunlarından kurtuluş yolu olarak sahip çıkmışlardır. Özellikle 5216, 5393 ve 5366 Sayılı Kanunlar ile kentsel yenilemenin yasal tabanı oluşturularak, son yıllarda kentlerimizin gündemini ve geleceğini belirleyen en önemli kavram durumuna gelmiştir.

 

Yaşayan ve süreklilik gerektiren bir hizmet olarak kadastronun, üretilmiş tapulama ve kadastro paftalarının teknik nedenler yanında toplumun sosyo - ekonomik yapısındaki gelişmelere paralel olarak beklentilere cevap veremez hale gelmesi, kayıtların güncel hale getirilmesi ve eskiyen kent dokusunun yenilenmesinde ‘kentsel dönüşüm’ projelerini entelektüel bir uygulama aracı haline getirmiştir.

 

Bu çalışmada, Türkiye kadastrosunun mevcut hali ortaya konularak, örnek bir kentsel yenileme çalışmasının, kadastronun güncellemesi ve aktif mülkiyet kullanımına sağlayacağı etkileri incelenmiştir. 

 

 

Anahtar Kelimeler :
Kentsel Yenileme, Kadastronun Güncelliği, Mülkiyet Kullanımı

Kaynak :

Dosyayı İndir