Sitede Ara

Yazar :
H. Pehlivan, İ. Baz

Özet :

Kablosouz iletişim sistemleri (Wireless Communication Systems) hayatımızda giderek büyük bir önem kazanmaktadır. Mobil iletişim, adına uygun olarak insanları hareketli bir yaşam tarzına  sürüklemektedir. Son on yılda hücresel telefon ağları Amerika, Avrupa ve Asya ülkelerinde yüzlerce milyondan fazla aboneye ulaşmıştır.

 

Bu sıradışı gelişme, iletişim hizmetlerinde ki yeni gelişmelerinde başlangıcı sayılabilir. Daha şimdiden telekomunikasyon (iletişim) araçları iş, ev, ofis ve sokakta kullanılmaktadır. İletişimin yeni şekli olarak mobil sistemlere görülmemiş bir talep vardır. 1970’lerden buyana kablosuz iletişim sistemleri anlamlı bir şekilde artmıştır. İlk Kuşak sistemler analog sistemlerdir ve 1980’lerde ortaya çıkmıştır. İkinci Kuşak (2G) sistemler halen kullanılan çoklu giriş teknolojisi kullanır ve halen GSM (Groupe Speciale Mobile or Global Systems for Mobile Communication) olarak bilinen şekliyle, geniş bir kullanıcı kitlesiyle ülkemizde de kullanılmaktadır. 1990’larda ortaya çıkmıştır. Halen gelişmeye devam eden Üçüncü Kuşak (3G) sistemler, bilinen kablosuz ağlara yeni bir bakış açısı ve hizmet türü ekleyerek, büyümeye devam etmektedir. 2G ve 3G sistemler geniş band özelliğini kullanır. Bu servisler hücresel (cellular) bir ağ mimarisiyle, kapsama alanı içinde, konum belirleme özelliğine de sahiptir.

 

Konum bilgisi üreten her sistem bir ölçme tekniği içerir ve bu da Harita Mühendislerinin bir konusudur. Mobil telefon ağları sağladığı iletişimin yanında konum bilgiside üretebilmektedir. Bu çalışmada; hücresel ağlar, hücresel koordinat sistemleri, GPS tekniği ile kullanılabilirliği ve bu sistemlerin konum belirleme teknikleri incelenerek, bu sistemlerden sağlanan konum verisinin; ulaşım, şehir planlama, acil durum olayları ve yönetim gibi konularında kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.

 

 

Anahtar Kelimeler :
Mobil konum belirleme, hücresel ağlar, hücresel koordinat sistemleri, gps, gsm

Kaynak :

Dosyayı İndir