Sitede Ara

Yazar :
Y. Şişman, A. Dilaver

Özet :

Datum kelimesi, “hesaplamalarda temel olarak kullanılması kabul edilen yüzeyler için bilgi, başlangıç yüzeyi bilgileri” olarak tanımlanır. Jeodezik datum ise jeodezik hesapların yapılabilmesi için matematiksel olarak tanımlı ve dünya yüzeyine en yakın yüzey olarak kabul edilen referans elipsoidinin konumunu belirlemeyen parametre bilgileridir. Bu parametre bilgileri ile aynı zamanda bir koordinat sistemi de tanımlamaktadır. Jeodezik ağ çalışmalarında ağın yeryüzeyindeki konumu ağ noktalarının referans elipsoidine yani koordinat sistemine yerleştirme ve yöneltmesiyle elde edilir. Yani bir jeodezik ağdaki noktalarının yeryüzeyindeki konumunun tam olarak belirlenebilmesi için önce jeodezik datumun yani koordinat sisteminin datum parametre bilgileri ile belirlenmiş olması gereklidir.

 

Tarihsel gelişimde ülke ağları yatay ve düşey ağlar olarak ayrı şekilde kurulmuş ve dengelenmiştir.  Türkiye ulusal nirengi ağı koordinatları European Datum50 (Avrupa Datumu50-ED50) ‘de elde edilmiştir. Türkiye Ulusal Düşey Kontrol Ağının datumu ise  1967’de Antalya maregrafına bağlı olarak belirlenmiştir.

 

Uydu teknolojisinin konum belirlemede kullanılmaya başlamasıyla birlikte jeodezik çalışmaların önünde yeni bir çağ açılmıştır. Global Positioning System (Global Konum Belirleme-GPS) ile nokta koordinatları üç boyutlu olarak çok hassas bir şekilde belirlenmeye başlanmıştır. GPS ile yapılan çalışmalarda noktaların koordinatları referans elipsoidi olarak kabul edilen WGS84 elipsoidinde yani WGS84 koordinat sisteminde belirlenmektedir. GPS ile yapılan  çalışmalarda WGS84 koordinat sisteminde koordinatı belirlenen noktaların Ülke koordinat sisteminde koordinatlarının yada ülke koordinat sisteminde koordinatı belirlenmiş noktaların WGS84 koordinat sistemindeki koordinatlarının elde edilmesi gerekmiştir. Bu ancak iki koordinat sistemi arasındaki datum (koordinat) dönüşümü ile yapılabilir.

 

Kalite kontrol için üç kriter tanımlanmıştır. Ekonomiklik, duyarlık ve güvenirlik. Ekonomiklik ancak kurulan ağın kuruluş ve kullanılış amacına yönelik olarak belirlenebileceği için bu çalışmada konunun dışında tutulmuştur. Duyarlık ölçütleri ölçü grubundaki ölçülerle, dengeleme hesabı sonucunda elde edilen koordinatların duyarlık bilgilerini veren  ve koordinat bilinmeyenlerin varyans-kovaryans matrisinden tanımlanmış kriterlerdir.  Güvenirlik ölçütleri ise kurulan matematik modeldeki model hatalarını ve hangi büyüklükteki model hatalarının belirlenebileceği konusunda bilgi veren kriterlerdir.

 

Dengeleme hesabı için kurulan matematik modelin geçersizliğine karar verilmişse bunun birkaç nedeni vardır. Bunlar ölçülerden biri veya birkaçında kaba hata olması, ölçülerin ağırlıklarının iyi belirlenmemiş (stokastik modelin doğru kurulmamış) olması yada ölçülerle bilinmeyenler arasındaki geometrik ve fiziksel ilişkinin iyi belirlenmemiş (fonksiyonel modelin doğru kurulmamış) olmasıdır. Bu durumda model hataları oluşur ve model hatalarının analizi için ölçü grubunda uyuşumsuz ölçüler testinin ve ölçülerin elde edilen koordinatlar üzerindeki etkilerinin araştırılması gerekir.

 

Uyuşumsuz ölçüler testi için üç yöntem kullanılabilir. Geleneksel Yöntemler (Data-Snooping, Tau testi, t testi), Robust Kestirim Yöntemi ve Fuzzy Mantık Yöntemi. Bu çalışmada örnek bir sayısal uygulama üzerinde duyarlık ve güvenirlik ölçütleri hesaplanmış ve uyuşumsuz ölçüler testi için açıklanan yöntemler uygulanarak yöntemlerin avantaj ve dezavantajları belirlenmeye çalışılmıştır.

 

Anahtar Kelimeler :
Datum (koordinat) Dönüşümü, Kalite Kontrol, Duyarlık ve Güvenirlik Kriterleri, Uyuşumsuz Ölçülerin Belirlenmesi, Robust Kestirim Yöntemi, Fuzzy Mantık Yöntemi.

Kaynak :

Dosyayı İndir